- Haberler
- Haberde İnsan
- Depremde herkes eşya çıkartırken O, 40 çuvala sığdırdığı hatıralarını kurtardı
Depremde herkes eşya çıkartırken O, 40 çuvala sığdırdığı hatıralarını kurtardı
Malatya'da 6 Şubat depremlerinde evi ağır hasar gören Abdullah Ergün, beyaz eşyalar yerine kitaplarını, plaklarını ve kasetlerini kurtardı. 28 ay boyunca konteynerde kitaplarıyla yaşayan Ergün, şimdi güvenle oturduğu TOKİ konutunda 'eski dostlarıyla' hayatına devam ediyor.
Malatya’da 6 Şubat depremlerinde evi ağır hasar gören Abdullah Ergün, beyaz eşyalar yerine kitaplarını, plaklarını ve kasetlerini kurtardı. 28 ay boyunca konteynerde kitaplarıyla yaşayan Ergün, şimdi güvenle oturduğu TOKİ konutunda ‘eski dostlarıyla’ hayatına devam ediyor.
Malatya’da doğup büyüyen Abdullah Ergün için hayatın anlamı kitap, plak, CD, dergi ve eski gazetelerden ibaret. Tarihe ‘asrın afeti’ diye geçen 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan evinden mobilya ve beyaz eşya yerine kitaplarını kurtaran Ergün, 21 metrekarenin içinde geçen 28 aydan sonra onları Çamurlu TOKİ konutlarında yeniden dizmenin huzurunu yaşıyor.
Ağır hasarlı evinden gözü gibi baktığı kitap ve plaklarını 40’a yakın çuvala koyarak indirdiğini söyleyen Ergün, o günleri şöyle anlattı, "Malatya doğup büyüğümüz, hayata dair her şeyi öğrendiğimiz yer. Hiç hesapta olmayan 6 Şubat depremleri oldu. Her şeyimiz tersine döndü. Depremde ağır hasar alan evimizden bir şeyler çıkartmamız lazımdı. Ev eşyasını çıkartmaktansa kitaplarımı, plaklarımı, CD’lerimi, kasetlerimi çıkarttım. Ev yıkılmadan önce bize haber gönderip, eşyalarımızı çıkartmamız için belli bir süre verdiler. Komşularımla birlikte gittik, onlar beyaz eşya, mobilya çıkartırken bende 40’a yakın çuvala koyduğum kitapları, plakları aşağı atıp, indirdim. Böyle ilginç bir görüntü oluştu. Biri sırtında buzdolabı, televizyon indirirken ben kitapları indirdim. Bunlar benim için çok önemli. Çünkü ben hayatım boyunca hep gazete, televizyon, dergi, plak takip ettim. Hayatımı bunlardan öğrendiğim için bunlar benim için çok önemli. Eğer bunları kaybetmiş olsaydım çok farklı duygular içinde olurdum. En büyük mutluluğum yıkılan ağır hasarlı evimden bu eşyaları çıkartmak oldu. Şu anda onları da buraya özenle getirdim. Sayı olarak bilmiyorum ama sinema, müzik, futbol ve yaşama ait ne kadar belge, doküman, kitap, CD varsa hepsini buraya taşıdım. Belki de buradaki en büyük mutluluğum TOKİ evinde çok ağır hasarlı evden, konteynerden getirtmiş olduğum kitaplarım oldu" dedi.
Ergün, hayallerini bir bir gerçekleştirdi
21 metrekarelik yaşam alanında 28 ay boyunca kitap ve plaklarıyla kalan Ergün, gelen misafirlerin şaşırdığını söyledi. Ergün, "Konteynere gelen misafirler şaşırıyorlardı. Bu kadar kitap buraya sığar mı diye. Anlatıyordum işte ‘Benim için önemli olan bunları buraya getirmekti’ diye. Konteynerdeyken hep söylüyordum. Kalıcı konutlar çıktığı zaman salona bunları dizeceğim hayalimdeydi. Yine müzik dinleyeceğim, yazılarımız yazacağım, kitap okuyacağım, eski gazetelere bakacağım. Bunları da gerçekleştirdim. Şu anda bunun keyfini çıkarmaya çalışıyorum" dedi.
"Çamurlu Konutları gerek sağlamlık gerekse görüntü olarak muhteşem"
Artık kalıcı konutlarda yeni bir yaşama başlayan Ergün, "Konteynerdeyken en büyük mutluluk kurada adınızın çıkıp çıkması. Ben hiç takip etmiyordum, çıkan arkadaşlara da seviniyordum. Çünkü konteynerden ayrılırken hep bir duygusal ortam oluyordu. En sonda arkadaşlar ismimim okunduğunu söylediler. Binaların konumu hiç önemli değildi. Bir an evvel buradan ayrılmak istiyordum. Çünkü 28 ay çok uzun bir süre konteynerde kalan süreye baktığımız zaman. Ama bugün geldiğim noktaya baktığım zaman Çamurlu Konutları gerek sağlamlık gerekse görüntü olarak muhteşem binalar yapılmış. Allah devletimize zeval vermesin. Gerçekten içinden bulunduğum ortamdan geldiğimiz noktaya baktığımız zaman herkes mutlu. Konteynerden buraya taşınmanın vermiş olduğu bir mutluluk var. Şimdi bu mutluluğun keyfini sürmeye devam ediyoruz" şeklinde konuştu.
"Malatya’nın yeni sahipleri bizler olacağız"
Malatya’da yeni bir şehrin ortaya çıktığını ifade eden Ergün, "Yeni bir şehir ortaya çıkıyor. İnşallah Malatya’nın gönlüne göre bir görüntü ortaya çıkar. Çünkü bu halk bunu sonuna kadar hakketti. Depremden sonra Malatya’nın nüfusu 80 bine kadar düştü. Biz bırakmadık. Herkesin herkese ihtiyacı vardı. Biz de bir şekilde elimizi taşın altına koyduk. Depremzede unvanını bize yakıştırdılar. Ne zaman dışarıya gitsek, depremzede muamelesi görüyoruz. Bu travmayı atlatmak o kadar da kolay bir şey değil. Özellikle çocukların içinde bulunduğu ortamı düşünecek olursak burada hem bizlere, anne-balara hem de yetkililere çok büyük görev düşüyor. Bir şekilde bunların üstesinden gelip yeni Malatya’nın yeni sahipleri bizler olacağız" diye konuştu.